Yavuz Sultan Selim han döneminde yaşanan bir hadise… Borçlarından bir
türlü kurtulamayan bir ihtiyar yatsı namazı sonrası Allaha dua ve
niyazda bulunur. Borçlarını ödeye bilme gücü ister,korkusu kul hakkını
ödeyemeden ölmek. İhtiyar gece bir rüya görür.Sabah kalkar kalkmaz
rüyanın da etkisi ile gider padişahın huzuruna çünkü rüyasında peygamber
efendimiz (s.a.v) görmüş.
Yavuzun yanına gitmesini ve ona bir mesajının
olduğunu,gidip bizzat söylemesini istemişti.Eşinin bile inanmadığı bu
durumu saray kapısındaki askerlere nasıl açıklayacaktı.Askerleri ikna
edemeyen ihtiyar tam vazgeçecekti ki yakından geçen padişahın sağ kolu
olan Hasan Can sesleri işitir ve ihtiyarın yanına gelir ne istediğini
sorar,anlatır durumu ihtiyar ama asıl mesajı söylemez.peki der Hasan Can
gel benimle.Padişahın huzuruna çıkılır ve ihtiyara sorar Padişih Yavuz
ne olduğunu ve ihtiyar anlatır.Padişahım bana borçlarıma karşılık bir
kese altın vereceğiniz var der padişah şaşırır ama kızmaz nedenini
sorar.İhtiyar gece rüyamda peygamber efendimiz (s.a.v) gördüm ve dediki
**Bizim Yavuz a söyle her gece bana getirdiği salavat-ı şerifi dün gece
unuttu ve ona karşılık sana bir kese altın versin der. Yavuz un gözleri
dolar üzülür bir kese altını ihtiyara verir.çünkü bu doğrudur. Yavuz
ihtiyara tekrar sorar ne gördüğünü ihtiyar tekrar anlatır.bir kese altın
daha verir.tekrar sorar tekrar verir tekrar sorar tekrar verir.Hasan
Can durumu anlar ve araya girer ihtiyarı gönderir.Yavuz kendine gelir ve
Hasan Can a duydun mu Hasan benim için ne demiş.Bizim Yavuz demiş Hasan
Bizim Yavuz... Eğer sen araya girmeseydin bütün servetimi verirdim o
sözleri bir daha duymak için der...