Halk deyimlerinin havası şiirin kanat çırpmasına imkân vermeyecek kadar dar bir havadır.
...ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik.
Kimse beni sevmiyor" diye bağırdım... Annem: "ben daha ölmedim" dedi.
Küfür diyorum, bir saldırmama eylemidir.
Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından.
Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!
Kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, arkasından uykunuz.. Sonra ne sevdiğiniz gelir geri, ne de uykunuz....
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım, bu böyle pek de kolay değil gerçi...
İki şey: aşk ve şiirmutsuzlukla beslenir biribiri ona dönüşür.
Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, Küçük sevinçler olsun yeter.
Biz hepimiz yeni kalmak istedik. Bizim için yenilik, öbür öğelerden baskın bir öğe oldu hep.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.
Kim istemez ki mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum.. Yıkadılar aldılar götürdüler, babamdan ummazdım bunu kör oldum!
İkide bir elini başına götürüp rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun.
Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü; Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez.