Bahar ilerledikçe, bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.
Yağmurların ve güneşin etkisiyle, müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelmiş.
Birgün dayanamayıp sormuş kavağa:
Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç..?
10 yılda demiş kavak.
Kabak 10 yılda mı, diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış.
Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim bak.
Doğru demiş ağaç.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında;
Kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa:
Neler oluyor bana ağaç..?
Ölüyorsun demiş kavak.
Neden..?
Benim on yılda geldiğim yere, sen iki ayda gelmeye çalıştığın için..!
Birgün dayanamayıp sormuş kavağa:
Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç..?
10 yılda demiş kavak.
Kabak 10 yılda mı, diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış.
Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim bak.
Doğru demiş ağaç.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında;
Kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa:
Neler oluyor bana ağaç..?
Ölüyorsun demiş kavak.
Neden..?
Benim on yılda geldiğim yere, sen iki ayda gelmeye çalıştığın için..!