"Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi hâlimize bıraksın. Sonra her koyun kendi bacağından asılır." gibi sözlerle şikâyet ettiler. Bunun üzerine Hârûn Reşîd, Behlül Dânâ'yı çağırtıp, halkın isteğini bildirdi.
Behlül Dânâ hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etti. Birkaç koyun alıp kesti, bacaklarından mahallenin köşe başlarına astı. Bunu gören halk gülerek; "Deliden başka ne beklenir, yaptığı işler hep böyle zâten." diyorlardı. Aradan günler geçtikçe, asılan hayvanlar kokuyor, bundan da bütün mahalle zarar görüyordu. Kokudan durulmaz hâle gelince, aynı kişiler Hârûn Reşîd'e gidip, durumu anlattılar. Behlül Dânâ'yı çağırtıp, sorduğunda:
"Bir kötünün
herkese zararı olduğunu herhalde anladılar. Ben bir şey yapmadım, her
koyunun kendi bacağından asıldığını onlara gösterdim.evet Her koyun
kendi bacağından asılır ama kokusu etrafındakilere zarar verir" diye
cevap verdi.