Küçük
bir papağanın onbeş altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda
evine gidip kümesteki hindisini tutmuş. Apar topar pazara götürüp
başlamış bağırmaya:
- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi!
Şaşırmış pazardakiler.
- Yahu hocam, demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerede görülmüş.
- Ne olmuş? diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.
- Ama o papağandı, demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.
- Olsun! demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür!...
- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi!
Şaşırmış pazardakiler.
- Yahu hocam, demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerede görülmüş.
- Ne olmuş? diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.
- Ama o papağandı, demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.
- Olsun! demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür!...