Nasrettin
Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki ceviz
ağacının altında dinleneyim demiş. Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın
altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş:
- Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma, incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş? deyip uykuya dalmış.
Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş. Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve:
- Yarabbi sen en iyisini bilirsin! demiş. Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu?
- Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma, incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş? deyip uykuya dalmış.
Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş. Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve:
- Yarabbi sen en iyisini bilirsin! demiş. Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu?